Mercekler Nasıl Çalışır?


Kamera objektifleriyle bir süre haşır neşir olduktan sonra insan gözünden etkilenmemek mümkün değil. İnsan gözünün olağanüstü bir donanımı var.  Sahip olduğu tek mercekle hem görüntünün 140 derecelik alanını algılayabiliyor hem de hızla ayrıntılara odaklanabiliyor. [1] Prime lens kalitesinde bir zoom objektifimiz var denebilir. Bugünkü teknolojiyle gözün bu performansına ulaşabilmek mümkün elbette… Ama bu serilikte ve kalitede bir lens, hem üreticilere hem kullanıcılara oldukça pahalıya patlar ve taşınamayacak kadar ağır olurdu.

Merceklerin nasıl çalıştığını öğrendiğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

“Mercekler, ışığı belirli ve öngörülebilir biçimde kıracak şekilde tasarlanır. Bir objektifin yapısı, üç boyutlu bir nesneden gelen ışıkları, onun görüntüsünü belli bir formata (tam kare formattan akıllı telefonlardakine kadar) sığacak kadar küçülterek, iki boyutlu bir yüzeye, görüntü düzlemine (bir kameranın görüntüleme düzlemine) yansıtması için kıracak şekilde tasarlanır. Bu da demektir ki iki boyutlu ortamlarda izlenecek görüntüler alınırken, ne kadar pahalı ya da teknik açıdan ne kadar gelişmiş olursa olsun, bütün objektifler yapısal olarak çarpık görüntüler oluşturur…

Her şey hesaplı ve yerindeyken bile çoğu objektif optik olarak kusursuz bir görüntü oluşturamaz ve ışık ışınlarının görüntü alanında belirli bir noktada toplanma başarısızlığı olarak tarif edilen sapınç kusuru sergiler. Bir objektif tasarımın temel hedefi, sapınçları olabildiğince azaltmaktır.”[2]

Sadece tek bir anı değil hareketi kayda geçirmeyi hedefleyen başka bir deyişle fotoğrafçılardan daha farklı ihtiyaçları olan sinemacılar için üretilen sinema objektifleri bu yüzden daha pahalıdır. Hareketin içinde ışık ve netlik faktörleriyle daha seri ve daha hatasız başa çıkmaya ihtiyaç duydukları için… Bu yüzden profesyonel sinema yapımcılarının pek çoğu, hassas ayarlarla üretilen ve oldukça pahalı olan sinema objektiflerini almak yerine kiralamayı tercih ediyorlar. Başka bir yazıda bu mevzuya detaylı gireceğim.

Kaldığımız yere geri dönersek lenslerin yaptığı şey şudur: Belli bir uzaklıktaki nesneden gelen ışık ışınları lenslerle kırılmaya uğrarlar ve arkadaki optik aksın üzerine düşürürler. Burası görüntü sensörü (image sensör) denilen görüntünün oluştuğu yerdir. Merceklerin birincil amacı netlik yapmaktır.

Bütün lensler milimetre cinsinden ifade edilen odak uzaklığı ile ayırt edilir. 50 mm, 200 mm, 17 mm gibi… Bir mercek sonsuz uzaklıktaki bir nesneye netlediğinde mercekle görüntünün oluştuğu düzlem arasında kalan mesafenin milimetre cinsinden ifadesi o merceğin odak uzaklığını (focal length) ifade eder.

Lenslerin odak uzaklığı gövdesine yazılıdır. Eğer prime lens ise tek bir rakam (Örn. 24 mm), zoom lens ise yani birden fazla değişik objektifin özelliğini bünyesinde taşıyorsa netlik yapabildiği alanı ifade eden çift rakam kullanılır (Örn. 70-200 mm).

Ama görüş açısını belirlemede lensin odak uzaklığından başka sensör büyüklüğü de  (görüntü algılayıcı) etkilidir.

“Bir merceğin odak uzaklığı doğal olarak sağladığı görüş açısıyla ilgilidir. Karmaşa tam bu noktada çıkar. Fotoğraf makinanızda 50 mm mercek gayet normal bir bakış açısı sağlarken küçük video kameranızda 50 mm aşırı yakınlaştıran bir odak uzaklığına dönüşebilir. Bunun nedeni, fotoğraf makineniz ile video kameranızın görüntü algılayıcılarının farklı büyüklüklerde olmasıdır. 35 mm fotoğraf makinası 36*24 mm görüntü üretirken video kameranız çok daha küçük boyutta görüntü üretir… İki video kamera farklı büyüklükte CCD (görüntü sensörü) kullandığında aynı görüş açısını sağlamak için sayısal olarak farklı odak uzaklıklarına sahip mercekler kullanacaklar demektir ( örneğin birinde 20mm’de gördüğünüz görüntü diğerinde 12mm’ye denk gelecektir vs).  Bütün bu karmaşayı önlemek için film ve video dünyasında mercekler odak uzaklıklarıyla değil, geniş açı (Wide Angle), normal (Standart Focal Length), dar (Tele) olarak üç ana kategoride ele alınır. Böylece hangi algılayıcı büyüklüğünden konuştuğunuzu söylemenize gerek kalmadan nasıl bir etki istediğinizi ifade etmiş olursunuz.”[3]

 

 

 

[1] İnsan gözünün optik değerlerini merak ediyorsanız şu yazıyı ilgi ÇEKİCİ b ulabilirsiniz: https://blog.fotografium.com/insan-gozu-optik-degerleri-nelerdir/

[2] OBJEKTİFİN DİLİ, GUSTAVO MERCADO, HİL YAYINLARI 2021, SF: 21

[3] DİGİTAL VİDEO İLE SİNEMA, İLKER CANİKLİGİL, ALFA SİNEMA, SF: 87

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir